Felsefeci Mark C. Taylor, iklim krizi ve teknoloji çağında insan olmanın anlamını yeniden düşünmemiz gerektiğini vurguluyor. İnsan bilincinin doğadan ayrı ve üstün olduğu düşüncesinin, çevre tahribatını ve insanlığın kendi kendini yok etme sürecini beslediğini belirtiyor. Taylor’a göre, hayatta kalmanın yolu kontrolü artırmak değil, zihin ve bilincin doğayla iç içe geçen, genişleyebilen bir sistem olarak yeniden kavranmasıdır. Ona göre, bireysellik yanılsamasını reddederek, hepimizin birbirine bağlı, ortak bir ağın parçası olduğumuzu anlamalıyız. Ayrıca, yapay zekâ ve yeni teknolojilerin insanlık anlayışımızı nasıl değiştirdiği konusunda uyarılarda bulunuyor; algoritmik otoriterlik riskine dikkat çekiyor. Taylor, umudun bir direniş biçimi olduğunu söyleyerek, yaşamın kırılganlığına rağmen yeni bir bilinç ve sorumlulukla hareket etmenin gerekliliğini savunuyor.
